Türk çocuklarının derisini yüzdüler


Türk çocuklarının derisini yüzdüler

Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçiliği’nin açıklamasında
 halen İnterpol tarafından aranan ve “Büyük Ermenistan” ideolojisinin kurucularından Zori Balayan’ın 1996 yılında Ermenice yazdığı ’Ruhumunuz canlanması’adlı kitabına da atıfta bulunuldu. KitaptaErmeni katil yaptığı insanlık dışı uygulamaları şöyle anlatılıyor:

 “Biz çete üyesi Haçatur’la zapt edilmiş evlerden birisine girdiğimizde bizim askerlerin 13 yaşında bir Türk çocuğunu pencereye çivilediklerini gördük. Haçatur çocuğun bağırmaması için anasının kesilmiş göğsünü onun ağzına soktu. Sonra ben bu Türk çocuğa onun babalarının bizim çocuklara yaptıklarını yaptım. Onun karnının başının göğüsünün derisini soydum. Saatime baktım. Çocuk 7 dakika sonra kan kaybından yaşamını yitirdi. Sonra Haçatur çocuğun cesedini doğradı ve onunla aynı kökten - Türk kökünden olan köpeklere dağıttı. Akşam ayni şeyi 3 Türk çocuğuna daha yaptık. Kendi halkımın intikamının yüzde 1’ini aldığım için ruhum mutlulukla dolmuştu
Yeniçağ'da gördüğüm ve kanımı donduran bu ifadeleri sizinle paylaşmak istedim. Kitap belli yazarı belli ülkesi belli  milleti belli...
Bunun gibi işleri yapanlara "Ermeni dostlarımız" madalyalar taktılar
 onları" millî kahraman" ilan ettiler.

Kanaatimce bu itiraflar merhum Dink'in "Türk'ten boşalacak kirli kan.." diye bana kalırsa azıcık da Türkçe malulü ifadesinde kast ettiği kanı işaret ediyor.


Karabağ hâlâ işgal altında.. Emperyalizme sövüp sayan hümanistlerimizn gözü önünde Ermeni yayılmacılığı 
 insanları katlederektehcir ederek sürüyor.

Bu satırları "münferit" diye niteleyebilir miyiz?

Birtoplum topyekün bir kindarlık ve cinnet içinde yaşayabilir mi?

Galiba bu mümkün.

Peki bunca saldırgan
 yok edici bir toplumun yeryüzünde yaşamasını sağlayan biz insaf sahiplerini sabrı nereye kadar zorlanmalı?

Bu insanların(!) geçinmek
 beslenmek için muhtaç oldukları milletlere bu derece düşmanlık göstermelerine nasıl bir cevap verilmelidir?

Belki gerçekten o zehirli kanın boşalması için derileri yüzülen Türk bebeleri için adaleti sağlayack bir ordu Ermenistan'a girip onu haritadan silmelidir?

Bu canavarlığa karşı dik durmamak veya böylesi kudurmuş bir kitlenin çevresine verecği zararı önlemek için güç kullanmak gerekmez mi?

Ermenistan'ın hayali bir soykırımla ilgili iddialarını sürdürmesi durumunda
 henüz üzerinden 20 yıl geçmemiş katliamlarının hesabın vermek üzere uluslar arası mahkemelrde yargılanması için Türkiye girşimci olmalı Azeri ordusuna gerek strateji gerek asker gücü gerekse silah açısından doğrudan destek vermeli işgalin devamını tehdit olarak algılamalı ve Ermenistan'ın ekonomik bütün faliyetlerini kendi sınırlarımızda kesinlikle engellemeli  Türkiye'de kaçak çalıştığı söylenen 70 bin Ermeni'yi derhal sınır dışı etmelidir.




Ermenistan devlet başkanı diplomatik ilişkilere soğuk bakıyormuş. İstediği kadar soğuyabilir. Çocuk derisi yüzen hayvanların memleketini beslemek benim milletimin borcu değildir.

No comments:

Post a Comment